Tunus'ta Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, sorgulanmak üzere polis merkezine çağrıldı.
Nahda Hareketi Sözcüsü İmad el-Hamiri, ülkedeki son gözaltı furyasıyla "darbeye" karşı çıkan siyasi muhaliflerin sindirilmeye çalışıldığını ve bu kapsamda Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi'nin de sorgulanmak üzere polis merkezinden bir celp aldığını söyledi.
Nahda Hareketi Sözcüsü Hamiri, başkent Tunus'taki parti merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ülkede son günlerde muhalif siyasetçi, gazeteci ve sivil toplum kurumlarının temsilcilerine yönelik gözaltılara tepki gösteren Hamiri, "Darbe yönetimi, muhalefetten intikam almak için 'hesap verilebilirlik' sloganını dillendiriyor. Hukuki olmayan bir süreci bu slogan ile hukuk çerçevesine oturtmaya çalışıyorlar. Siyasi muhalifleri sindirmeye yönelik bu gözaltılar kapsamında Nahda Hareketi lideri Sayın Gannuşi de yarın ifade vermek üzere polis merkezine çağrıldı." diye konuştu.
Söz konusu gözaltıların hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Hamiri, "Muhalifleri korkutmaya ve onları kamuoyunda hedef göstermeye yönelik bu çaba Tunus Anayasası'na aykırıdır. Parti olarak tüm gözaltına alınanlar ile dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğiz." dedi.
Bir haftada birçok siyasi ile bir gazeteci gözaltına alındı
Tunus'ta 13 Şubat'ta "devletin güvenliğine komplo" suçlamasıyla Nahda Hareketinin eski yöneticilerinden Abdulhamid el-Celasi, İş ve Özgürlükler için Demokratik Blok Partisi yöneticilerinden Hiyam et-Turki ve iş adamı Kemal Latif gözaltına alınmıştı.
Nahda Hareketinden 14 Şubat'ta yapılan açıklamada Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı ve eski Milletvekili Nureddin el-Bahiri ile Mozaik FM Genel Yayın Yönetmeni Nureddin Butar'ın gözaltına alındığı duyurulmuştu.
Son olarak 16 Şubat’ta Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi’nin eski ofis müdürü Fethi Kemmun’un gözaltına alındığı bildirilmişti.
Tunus'ta muhalefetin çatı oluşumu Ulusal Kurtuluş Cephesi de 14 Şubat'ta yaptığı açıklamada, siyasilere ve gazetecilere yönelik gözaltıları Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle kınamıştı.
Tunus'ta bazı kesimler, Cumhurbaşkanı Kays Said'in 25 Temmuz 2021'de ilan ettiği olağanüstü kararları "darbe" olarak nitelendiriyor ve ülkenin demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.
