Sur İlçesindeki Dağkapı meydanında 87 burçtan biri olan Dağkapı Burcu'nun alt katı sanat galerisi, resim ve sergi salonu olarak, üst katı da meslek edindirme kursu ve el sanatları satış merkezi olarak kullanılıyordu.
Burç, Diyarbakır Surları’yla özdeşleştiği için kente gelen yerli ve yabancı turistlerin de uğrak yeriydi. Kentin ana kavşağını dört bir yandan gören burcun üzerinde, 1983 yılından beri Mustafa Kemal Atatürk'ün portresi ile Türk bayrağı bulunuyordu.
Bu portre 40 yıldan beri Dağkapı burcuyla adeta özdeşleşmişti. Öyle ki, kentte bir adres tarifi yapıldığında dahi vatandaşlar birbirlerine Atatürk burcunun karşısı, sağı, solu veya arkası diye tariflerde bulunuyordu.
10. yüzyılda Dağkapı burcunun Mervaniler döneminde mescit olarak kullanıldığı ileri sürülerek Burç ilk olarak 2013 yılında restorasyona alındı. Mervani Hükümdarı Ebu Nasır Muhammed Bin Cehir tarafından, kitabesine göre hicri 447 (1056) yılında yaptırılan mescit, Diyarbakır Surları’ndaki tek mescit olarak biliniyordu.
BURÇ İLK RESTORASYONDA CAMİYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Diyarbakır Valiliği tarafından “Dağkapı Burçlarının Onarımı ve İşlevlendirilmesi” projesiyle restorasyonu tamamlanan Burç, Milli Emlak Müdürlüğünce cami olarak kullanılması için Diyanet İşleri Başkanlığına tahsis edilerek 28 Haziran 2014 günü “Mervani Camisi” adıyla ibadete açıldı.
Alt katı yine resim ve sergi salonu, turizm tanıtım bürosu olarak kullanılırken, üst katı mescide dönüştürüldü. İç ve dış restorasyondan geçirilen burcun üstündeki Atatürk portresi de o tarihte bakımdan geçirildi, hatta akşam karanlığında da yine portre görünsün diye ışıklandırıldı. Kentte her kesimin taktirini toplayan burcun restore edilmesiyle ziyaretçi ve turist sayısı da arttı.
İKİNCİ RESTORASYONDA ATATÜRK'Ü KALDIRDILAR
2015 yılında terör örgütü PKK'nın çukur ve hendekler kazarak tarihi dokuya ağır zarar verdiği Diyarbakır Surları bu kez tümden restorasyona alındı. “Surlarda diriliş başladı” sloganıyla merkeze çekilen eski Diyarbakır Valisi ve aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi kayyumu Münir Karaloğlu'nun öncülüğünde 2020 yılında yeniden restorasyon çalışmaları başlatıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da desteğiyle başlatılan ikinci restorasyonda Dağkapı Burcu da bir önceki restorasyonda aslına uygun restore edilmediği için içi ve dışı aslına uygun biçimde restore edildi.
Vali Karaloğlu'nun gözetimindeki restorasyonda bu kez Atatürk portresi ve Türk bayrağı yerinden söküldü. Restorasyonun bitiminden sonra portrenin tekrar eski yerine montajının yapılması beklenirken, burçtaki restorasyon bir tamamlanmış, aradan bir yıl geçmiş olmasına rağmen ne Atatürk portresi, ne de bayrak bir daha yerine asılmadı.
Yerine Cami açılışı için kente gelen Erdoğan'ın surları boydan boya çevreleyen bez afişleri asıldı. Cami’nin açılışının üzerinden 25 gün geçmesine rağmen Erdoğan'ın afişleri ise yaklaşan seçim öncesi sökülmedi.
MEYDANIN İSMİ 2014’TE DEĞİŞTİ
Atatürk portresinin asılı bulunduğu Dağkapı meydanının adı da 2014 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin meclis kararıyla “Şeyh Said” meydanı olarak değiştirilmişti.
Cumhuriyete karşı ayaklanma başlatan Şeyh Said ve 47 arkadaşının İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanıp idama mahkum olduğu meydan olan Dağkapı meydanının adı resmi kayıtlarda bile artık Şeyh Said Meydanı olarak geçiyor.
‘MARİFETLİ VALİ’NİN İCRAATLARI’
Antalya Valiliği yaparken Diyarbakır'a atanan Vali Münir Karaloğlu, kayyum olarak atandıktan sonra Belediyedeki birçok daire başkanını görevden almış, yerine Antalya ve memleketi Rize başta olmak üzere Karadeniz'in farklı illerinden ithal bürokratları daire başkanlıklarına getirmişti.
Ancak getirdiği birçok ismin adının rüşvet, irtikâp, ihale yolsuzluğu, şantaj ve gayrı ahlaki ilişkiler gibi suçlara karışması üzerine görevden alınarak merkeze çekilmişti.
Karaloğlu çocuğa istismar suçundan tutuklanan ancak beraat eden MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp'in tutuklandığı soruşturma sonrasında 22 ay görev yaptıktan sonra merkeze çekilmişti.
KÜRDİSTAN HARİTASI ALBÜMÜYLE MERKEZE ÇEKİLDİ
MHP Diyarbakır İl teşkilatının Devlet Bahçeli adına hatıra ormanı girişimine de “Kentte gerginliğe yol açar” diyerek karşı çıkan Münir Karaloğlu, Irak'ın kuzeyinden gelen bir heyetin kendisine hediye ettiği Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin sözde Kürdistan haritası gösterildiği albümün ardından görevden alınmıştı.
SİLAH RUHSATLARINDAN ALINAN PARALARIN AKIBETİ BELİRSİZ
Vali Karaloğlu'nun Valiliği döneminde, silah ruhsatlarından alınan gayrı resmi paraların akıbetinin de belirsizliği, yine yakın akrabalarını ve istisnai kadrolarla geçici olarak Diyarbakır belediyesinde istihdam ederek kadro açması da görevden alınmasında etkili olmuştu.
BELEDİYEYİ AKP'LİLERE İSTİHDAM YARATMA KURUMUNA ÇEVİRDİ
Vali Münir Karaloğlu görevden alınmadan kısa süre önce de Yargıtay Üyesi Mehmet Ademoğlu'nun oğlu Burak Ademoğlu'nu DİSKİ'ye Özel Kalem Müdürü olarak atamıştı. Kadro alan Ademoğlu Diyarbakır'da bir gün bile kalmadan kadrosunu EPDK Başkanlığına aldırıp Ankara'ya gitmişti.
Yargıtay Üyesi Mehmet Ademoğlu'nun Vali Karaloğlu'nun Yargıtay üyesi olan kardeşi Burhan Karaloğlu'nun yakın dostu olduğu ortaya çıkmıştı. Vali Karaloğlu'nun liyakat ve mevzuat dışı işlemleri bununla da sınırlı kalmadı.
Yine Diyarbakır'a atanmadan önce Valilik yaptığı Antalya'da AKP Milletvekili Sena Nur Çelik'in kuzeni Sibel Çelik'i de DİSKİ'ye Özel Kalem Müdürü olarak atamış, Çelik kadrosunu aldıktan sonra Antalya'ya geri dönmüştü.
Güneydoğu'daki birçok yerleşim biriminde Atatürk'ün ismini taşıyan başta okullar ve stadyumların isimlerinin değiştirilmesinin yanı sıra kurumlardaki “Türkiye Cumhuriyeti”, “Ne Mutlu Türküm Diyene” veya Atatürk'ün sözlerini içeren yazıları da son 10 yılda kaldırıldı.
Kaynak: www.sozcu.com.tr