Hükümet karşıtı protestoların şiddetlendiği Peru’da ölü sayısı artarken siyasi kriz de derinleşiyor. Eylemlerin en şiddetli günü olarak kayda geçen 9 Ocak'ta, polis müdahalesi ile Juliaca kentinde 17 kişinin öldürülmesinin ardından kentin bulunduğu Puno bölgesinde üç günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Eylemlerde bir polisin de yaşamını yitirdiği belirtildi.
Peru’nun en üst düzey savcılık makamı ise Devlet Başkanı Dina Boluarte, Başbakan Alberto Otárola, Savunma Bakanı Jorge Chavez ve İçişleri Bakanı Victor Rojas hakkında, eylemleri bastırmadaki rolleri gerekçe gösterilerek “soykırım” iddiasıyla soruşturma başlattı. Bolivya sınırındaki Puno, Aymara yerli halkına ev sahipliği yapıyor. Castillo’nun destekçisi olan eski Bolivya lideri Evo Morales Aymara halkına soykırım uygulandığını savunmuştu. Eylemleri kışkırtmakla suçlanan Morales'in, Boluarte hükümeti tarafından ülkeye girişi yasaklandı.
Son yıllarda siyasi krizlerle boğuşan Peru’da, 2020’de beş gün içinde üç devlet başkanı değişmiş, 2021’de solcu Pedro Castillo göreve gelmişti. Liderlik koltuğuna oturmasının ardından hakkında birçok kez yolsuzluk iddiaları ortaya atılan Castillo, bunların sağ muhalefetin “kendisini devirmek için yaptığı girişimler olduğunu” söylemişti. Hükümetine yönelik baskıların artmasının ardından 7 Aralık 2022’de Kongre’yi feshederek “özel acil durum hükümeti” kuracağını ve olağanüstü hal ilan ettiğini duyuran Castillo, Kongre tarafından “darbe girişimi” suçlamasıyla görevden alındı. Ardından gözaltına alınan Castillo’nun yerine ise yardımcısı Dina Boluarte getirildi.
Eski liderin serbest bırakılmasını ve Boluarte’nin istifasını isteyen Peru halkı ise erken seçim talebiyle sokaklara döküldü. Castillo hakkında 18 aylık tutukluluk kararı verilirken Aralık 2022’nin başından bu yana devam eden eylemlerde şimdiye kadar en az 47 kişi yaşamını yitirdi. Protestolar sürerken Peru basınında yer alan haberlere göre La Libertad bölgesindeki 90 bin köylü de "Halkın iradesini savunmak için" 16 Ocak'ta grev yapacak.
"DAYANIŞMAYA İHTİYAÇ VAR"
Protestoların ilk günlerini Cumhuriyet'e değerlendiren 33 yaşındaki psikolog Katherin Leon, başkent Lima'da çalışma yapan Ruray Feminist Kolektifi üyesi. Eylemlerin; sendikalar, yerli halk, öğrenciler ve köylülerin öncülüğüyle başladığını söyleyen Leon, polisin protestoculara karşı “vahşi” bir güç kullandığına dikkat çekiyor. Daha önceki gösterilerde sivil kıyafetler giymiş polislerin de eylemciler arasında kamufle olduğuna dikkat çeken kadın protestocu, Castillo’nun halkın yoğun desteğini almasının gerekçesini, “Unutulmuş ve savunmasız olanları temsil ediyordu. Şimdi insanlar oylarının çiğnendiğini düşünüyor” sözleriyle açıklıyor.
Leon, Boluarte hükümetine karşı mücadelede kadınların temel rolleri üstlendiklerini belirterek şunları ekliyor: “Latin Amerika’da ve özellikle Peru’da savaşmaya devam etmeliyiz ki temel haklarımız garanti altına alınsın. Peru’da dayanışmaya ihtiyaç var. Birçok yönden karmaşık ve umutsuz bir durum ama aynı zamanda şunu da görüyoruz: Halkımız var. Birbirimizi ayakta tutmaya ve desteklemeye çalışıyoruz."
Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr