Ankara Çayyolu’ndaki bir eğlence mekanında bürokrat olduğu öğrenilen üç kişi istekte bulundukları şarkıyı bilmediğini söyledi diye tartıştığı Şener’i öldürmüştü.
Saldırganlardan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda iş müfettişi İlker Karakaş ile Ali Gündüz ve Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’de (TAİ) elektrik mühendisi Semih Soyalp’in yanısıra arkadaşları Gözde Gündüz, Jale Erberk savcılık ifadelerinin ardından ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti.
Saldırının faillerinden Karakaş, Gündüz, ve Soyalp tutuklanmış, iki şüpheliyse adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Saldırıya ilişkin davanın duruşması bugün görüldü. AA’nın haberine göre Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Karakaş, Gündüz ve Soyalp ile tutuksuz sanıklar Gündüz, Erberk ve avukatları katıldı.
Kimlik tespitinin ardından sanıkların savunmalarına geçildi.
Sanık İlker Karakaş, olay günü saat 01.00 civarında Esra isimli arkadaşıyla mekana geldiklerini, diğer sanıkların yanına geçip önce bahçe kısmında alkol alıp oturduklarını daha sonra içeri girdiklerini anlattı.
‘Psikolojisi bozuktu’ savunması
Mekanda canlı müzik yapılmadığını, sahnede hiçbir enstrüman bulunmadığını ifade eden Karakaş, şu iddialarda bulundu:
“Sevdiğim bir parça çalıyordu. Karaoke yapıldığını düşündüm, ben de sahneye gittim. Sahnenin yanında oturan Onur Şener bana ‘Şarkı söyleyemeyeceksen…’ diyerek sinkaflı konuştu. Ben de sahneden indim, arkadaşlarımın yanına gittim.
Şef garsona yaşananları anlatarak bir daha buraya gelmeyeceğimizi söyledim. Garson bizden özür dileyince dışarı çıktık. Bu aşamada olay bizim için kapanmıştı. Arkamızdan gelen Şener, bize bağırmaya başladı. Şener’in psikolojisinin bozuk olduğunu anladım ve uzak durdum. Dışarı çıktı, üzerime saldırmaya devam etti. Onu durdurmam gerekiyordu, ben de elimdeki bardağı Şener’e fırlattım. Kırık bardakla vurmadım.”
Benzer suçlama
Sanık Ali Gündüz, olayların yaşandığı mekana sürekli gittiğini, o gün de eşi ve arkadaşlarıyla ilk önce mekanın bahçe kısmında eğlendiklerini, daha sonra içeriye geçip sahnede karaoke olarak şarkı söylediklerini anlattı.
İlker Karakaş’ın sahneye gittiğini ve Şener’in masasındaki sarışın bir kadının telefonundan sözler okuyarak şarkı söylediğini aktaran Gündüz, devamında şunları dedi:
“Bir süre sonra solist ile İlker arasında tartışma yaşandığını gördük. İlker masaya döndü, Şener de arakasından gelerek sinkaflı cümlelerle ‘Mekandan çıkın.’ dedi. Biz de bahçeye çıktık. Ya psikolojisi bozuktu ya da madde tesiri altındaydı. İlker’e yumruk salladı, İlker de bira bardağını attı. Şener de tutup beni yere fırlattı. Yüzüstü düştüm omzum kırıldı ve yerdeki kırık cam bardakları elimi kesti. Ben yerdeyken arbede devam ediyordu. Kim kime vurdu fark etmedim.
Bir süre sonra ambulans geldi. Gazi Hastanesi’ne gittik. Ameliyat oldum. Onur’un öldüğünü orada öğrendim. Ben 11 yıllık devlet memuruyum, alkollü mekanlarda kimseyle tartışmam. Olaya dahil olmadım. Tahliyemi talep ediyorum.”
‘İlker bira bardağını kafasına vurdu’
Sanık Semih Soyalp, sanık Karakaş’ın Onur Şener ile kavga ettiğini gördüğünü, Şener’in yanındakilere “Beni tutmayın” dediğini, bunun üzerine mekanın bahçe kısmına geçtiklerini iddia etti.
Şener’in dışarıda yanlarına geldiğini, Gözde Gündüz ve Jale Erberk’e “Siz susun varoşlar” dediğini ileri süren Soyalp, “Bunun üzerine İlker bira bardağını Onur’un kafasına vurdu. Ali yerdeydi, Onur’un çenesinden de kan geldiğini gördüm” diye konuştu.
Soyalp, devamında “Ben elimden geldiğince iyi niyet gösterdim, kavga çıkmasını önlemeye çalıştım. Elimde bardak yoktu. İlker ve Gözde’nin elinde bardak gördüm. İlker, Onur’a içinde alkol olan bardakla arkadan vurdu” ifadelerini kullandı.
Daha sonra lavaboya gittiğini ve elinin kesik olduğunu anladığını ileri süren Soyalp, ardından polisin gelmesiyle hastaneye gittiklerini söyledi.
Tutuksuz sanıklar Gözde Gündüz ve Jale Erberk de maktulün kendilerine küfür ettiğini ve iteklediğini, bunun üzerine tartışma çıktığını ve kavgaya dönüştüğünü savundu. Cinayetle ilgilerinin bulunmadığını savunan Gündüz ve Erberk, beraat talebinde bulundu.
‘Onurdan şarkı istedi’
Duruşmada, tanık olarak dinlenilen maktulün sevgilisi Pelin Tolunay, Şener’in olayın yaşandığı mekanda hafta içi program yaptığını anlattı.
Saat 01.00 civarında Şener’in programının bittiğini ve sahneden müşterilere yönelik, “Hadi beyler çıkın, kızlarla oturacağız” dediğini aktaran Tolunay, “Bir ara sahneye doğru İlker olduğunu öğrendiğim şahıs geldi, Onur’dan şarkı istedi. Sonra yanındaki bayan arkadaşla konuşmaya başladı” dedi.
Tolunay, olay anına ilişkin şunları anlattı:
“Jale, ‘Biz buranın eski müşterisiyiz çıkmıyoruz.’ dedi. Onur yanımıza geldi. Sonra arkadaşlarıyla muhabbet ettik. 15-20 dakika konuştuk. Arkadaşlar gitti, biz yolcu etmek için dışarı çıktık. Onur’un tartıştığı grubun dışarda beklediğini gördüm. Onur yanlarına gitti, konuşmaya başladı. Kısa süre sonra bir anda sesler yükseldi, sonra birkaç adım aşağı doğru etrafını sardılar ve vurmaya başladılar.
‘Durun yapmayın’ diye bağırdım. İlker’in yukarıdan aşağı doğru yumruk attığını gördüm. Dayanamadım İlker’i çekiştirdim. Kolumu sıkıyordu, bir yandan da ‘Kadına el kalkmaz’ diyordu. Tişörtünden tuttum yırtıldı, sonra elimden kaçtı. Arkamı döndüğümde kimseyi göremiyordum Onur yerde oturuyordu. Kanlar içindeydi. Boğazından kan geliyordu, çok kanaması vardı. Çenesi kilitlenmeye başladı.”
Onur Şener’in annesi müşteki Leyla Şener, “Oğlumu benden kopartan bu canilere insan diyemiyorum. O kadar masum anlatıyorlar ki bütün aileyi kırdınız, mutsuz ettiniz. Oğlum sevgi doluydu” ifadeleri kullandı.
Baba Erhan Şener de “Çocuğumu benden aldılar. Hakkımı helal etmiyorum” diye konuştu.
Tanık beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklar İlker Karakuş, Ali Gündüz ve Semih Soyalp’ın mevcut halinin devamına hükmederek, duruşmayı 8 Mart’a erteledi.
Kaynak: www.diken.com.tr