TUSAŞ saldırısında yeni detaylar ortaya çıktı : Teröristler dikkat çekmemek için el ele gelmiş TUSAŞ saldırısında yeni detaylar ortaya çıktı : Teröristler dikkat çekmemek için el ele gelmiş

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından İstanbul Barosu, depremde yıkılan binaların müteahhitleri, yapımında görev almış kişiler, binalara yapı veya iskan ruhsatı veren, ihmali bulunan kamu görevlilerinin tespit edilmesi için suç duyurusunda bulunuldu.

İstanbul Barosu, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen iki depremde yıkılan bina ve yapıların müteahhitleri, yapımında görev almış yetki ve sorumluluk sahibi kişiler, bu binalara yapı veya iskan ruhsatı veren, gözetim ve denetimiyle yükümlü kamu görevlileri; bölgenin deprem riski taşımasına rağmen riskli binaların tespitinde ve önlemlerin alınmasında ihmal gösteren kamu görevlilerinin tespiti ve haklarında kamu davası açılması için suç duyurusunda bulundu.

İstanbul Barosu Başkanı Avukat Filiz Saraç imzalı suç duyurusu dilekçeleri, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Kilis, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılıklarına sunuldu.

Suç duyurusu dilekçesinde “Deprem sonucunda yıkılan bina ve yapıların müteahhitleri, yapımında görev alan yetki ve sorumluluk sahibi kişiler, bu binaları yapı ve iskan ruhsatı veren, gözetim ve denetiminde görev alan kamu görevlileri ile deprem riski taşıyan bölgede riskli yapıların saptanarak gerekli önlemlerin alınması konusunda ihmal gösteren kamu görevlilerinin eylemleri genel götürü bir değerlendirmeyle ve Yargıtay'ın geçmişte yıkılan binalara ilişkin verdiği olaya özel kararlardan hareketle sadece bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme suçu kapsamında  ele alınmasıyla yetinilmesinin hatalı olup, yıkılan her bir bina açısından, sorumluların eylemlerinin özelliklerine göre “olası kastla öldürme”, “olası kastla yaralama”, “ihmali davranışla olası kastla öldürme”, “ihmali davranışla olası kastla yaralama”, “nitelikli dolandırıcılık”, “görevi kötüyü kullanma” suçlarında  soruşturma yürütülerek iddianame düzenlenmesi ve yargılama yapılması gerektiği ifade edildi.

‘OLASI KAST’A İŞARET EDİLDİ

Dilekçede, “Ülkemizde 1999 meydana gelen Kocaeli ve Düzce depremleri sonrasında hazırlanan deprem yönetmelikleri ve özellikle 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe giren ‘Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği' ile bu Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 6 Mart 2007 tarih ve 26454 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik” hükümlerine aykırı yapılmış binaların müteahhitleri ile bu binaların yapımında görev alan yetkili ve sorumlu kişilerin eylemleri bakımından manevi unsurun ‘olası kast' olarak kabulünde zorunluluk bulunmaktadır” denildi.

SORUMLULARIN CEZALANDIRILMASI İSTENDİ

Suç duyurusuna konu yıkılan binaların müteahhitleri ile binaların yapımında görev alan yetkili ve sorumlu kişilerin hayatını kaybeden kişilere yönelik davranışlarının “olası kastla öldürme” suçu kapsamında değerlendirilerek iddianame düzenlenmesini, yapılacak yargılama sonunda bu hüküm kapsamında hüküm kurulmasını, hayatını kaybedenlerin çocuk olması halinde “kasten öldürme” suçunun nitelikli halinin uygulanması talep edildi.

Yaralanan kişilere yönelik davranışlarının “olası kastla yaralama” suçu kapsamında değerlendirilerek iddianame düzenlenmesini ve yapılacak yargılama sonunda bu hüküm kapsamında hüküm kurulmasını, kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinden birisinin gerçekleşmiş olması halinde, her ölüm veya yaralanma eyleminden dolayı ayrı ayrı ceza belirlenmesi istendi.

Dilekçenin devamında şu ifadelere yer verildi:

Yıkılan binaların yapı ve/veya iskan ruhsatlarını vermekle yükümlü veya binaların yapımı aşamasında gözetim ve denetimle yükümlü kamu görevlilerinin meydana gelebilecek sonucu öngördükleri halde bu yükümlülüklerine aykırı davranmış olmalarına rağmen bu sonucu kabullenerek hareket etmiş olmaları sebebiyle davranışlarını olası kastla gerçekleştirdiklerinin kabulünü; söz konusu kamu görevlilerinin hayatını kaybeden kişilere yönelik davranışlarının “ihmali davranışla olası kastla öldürme” suçu kapsamında değerlendirilerek iddianame düzenlenmesini; yapılacak yargılama sonunda bu hüküm çerçevesinde hüküm kurulmasını; hayatını kaybedenlerin çocuk olması halinde kasten öldürme suçunun nitelikli halinin uygulanmasını; yaralanan kişilere yönelik davranışlarının “olası kastla yaralama” suçu kapsamında değerlendirilerek iddianame düzenlenmesini; yapılacak yargılama sonunda bu düzenleme çerçevesinde hüküm kurulmasını; kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinden birisinin gerçekleşmiş olması halinde, verilerek cezanın bu hüküm çerçevesinde artırılmasını; kasten öldürme ve kasten yaralama suçlarında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından her ölüm veya yaralanma eyleminden dolayı ayrı ayrı ceza belirlenmesini talep ederiz.

DEPREME DAYANIKLI DİYENLERE ‘DOLANDIRICILIK’ SUÇU

Dilekçede, deprem yönetmeliklerine uygun yapılmadığı için depreme karşı dayanıklı ve güvenli olmayan binalar ile daireleri, deprem yönetmeliğine uygun, depreme karşı dayanıklı ve güvenli olduğu iddiasıyla satan müteahhitlerin bu davranışları sebebiyle “dolandırıcılık” suçunun nitelikli hali kapsamında değerlendirilmesi istendi.

KAMU GÖREVLİLERİNİN İHMALİ

Suç duyurusuna konu olan deprem sonucunda yıkılan, ancak ölüm veya yaralanma gerçekleşmemiş olan binalara iskan veya yapı ruhsatı verilmesinde görev alan, yapım sürecinde gözetim ve denetimle yükümlü olup da bu görevlerini ihmal ederek yerine getirmeyen, bölgenin fay hattı üzerinde veya çevresinde olması sebebiyle riskli binaları saptayarak gerekli önlemleri almakla yükümlü olmasına rağmen bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında da ihmali davranışla “görevi kötüye kullanma” suçundan iddianame düzenlenmesi ve yargılama sonucunda da bu suçtan cezalandırılması talep edildi.

BİLİRKİŞİLERİN GÖREVLENDİRİLMESİ İSTENDİ

Dilekçede, yıkıntıların kaldırılması sebebiyle delillerin kaybolması riskinin mevcut olduğu, sadece depremin etkilediği şehirlerin bilirkişi listelerine kayıtlı bilirkişilerle yetinilmeyerek diğer şehirlerin listelerinde yer alan bilirkişilerin de görevlendirilmesi suretiyle delillerin kaybolması ve karartılmasının önüne geçilerek hızlıca toplanması gerektiği belirtildi.

TEDBİR TALEBİ

Suç duyurusu dilekçesinde, medyaya yansıyan haberlerde, yıkılan binaların müteahhitlerinin yurtdışına kaçma çabası içerisinde olduğunun anlaşıldığı kaydedilerek, sivil veya kamu görevlisi bütün suç şüphelileri hakkında, CMK kapsamındaki tedbirlere yönelik kararların alınması talep edildi.

Kaynak: www.sozcu.com.tr

Editör: Haber Merkezi