Gaziantep'te yaşayan Öztürk ailesinin başına gelenler tüm Türkiye'yi şoka soktu.. 2 senedir evlerine gelen asılsız ölüm ihbarları, siparişler ve polisler ailenin psikolojisini bozmuş durumda. Korku filmi değil gerçek! 2 senedir sürekli bu tarz şeylerle uğraşan ailenin artık psikolojileri bozulmuş durumda. Korkudan ne kapıları ne de telefonları açabiliyorlar. Gizemli olayları ne polis ne de savcılar çözebildi. Kimse ne olduğunu anlayamıyor.
KORKU FİLMİ DEĞİL GERÇEK! KAPI VE TELEFONLARI AÇAMAZ HALE GELDİLER
Gaziantep'in Nizip İlçesi Şıhlar Mahallesi’nde yaşayan 3 çocuk sahibi İbrahim Rauf-Elif Öztürk çiftinin 2 senedir başına gelenler herkesin tüylerini diken diken ediyor. 2 senedir sürekli kapıları çalan aile korkudan ne yapacaklarını şaşırdı. 2 sene önce her akşam 21.10’da kapılarının zili çalmaya başladı. Her gün kapıya baktığında kimsenin olmadığını gören çift, çocukların oyun oynadığını düşünerek umursamadı. Daha sonra 112’ye Öztürk ailesinin adresi verilerek yangın, kalp krizi, kavga, fuhuş gibi ihbarlar gelmeye başladı.
NE POLİS NE DE SAVCILAR GİZEMİ ÇÖZEBİLDİ
Bunlar yetmezmiş gibi birde üstüne polis, itfaiye ve cenaze araçları aldıkları ihbarlardan dolayı eve sık sık gelmeye başladı. Polis, itfaiye, sağlık ve cenaze araçlarının sürekli geldiği adreste herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılmadı. Öztürk ailesi durumdan artık korkmaya başladı ve şikayetçi oldu. Ancak yapılan araştırmalarda ihbarların sim kart bulunmayan bir telefondan yapıldığı anlaşıldı, arayan kişi de bulunamadı.
HER YERDEN EVE SPARİŞ GELMEYE BAŞLADI
Bir zaman sonra, ilçede esnafı arayan tespit edilemeyen kişi, Öztürk ailesinin evine kebap, döner, tatlı siparişi vermeye başladı. Eve gelen esnaflara siparişlerin kendilerine ait olmadığını söyleyen Öztürk ailesi, ilçedeki esnaflara tek tek giderek durumu anlatarak adreslerine herhangi bir sipariş getirilmemesi gerektiğini söyledi. Son olarak Öztürk ailesinin evine, taşınacağı yönünde çağrı yapıldığını belirterek bir taşıma firması geldi.
"ALLAH BELALARINI VERSİN!"
Elif Öztürk, deprem günü dahi insanların canı ile uğraşırken, evlerinin yıkılıp, kendilerinin enkazda kaldığı yönünde ihbar yapıldığını belirterek, şöyle dedi:
"Deprem günü bile evimin yıkıldığını ihbar etmiş. Hiç vicdan yok bunda, o gün mahşer günü gibiydi herkes sokaklarda canı ile uğraşırken, bizim evin önüne ekipler geldi. O gün bile arayıp adresimi vermiş benim de enkazda kaldığımı söylemiş. Ne amaçla yapıyor neden yapıyor bilmiyorum. Şüphelendiğimiz hiç kimse de yok. Bizim kimse ile bir sorunumuz yok, kendi halinde insanlarız. Ben anneyim, sadece yardım istiyorum. Bu kimse bulsunlar ve ceza versinler." (karar)