BATUHAN SERİM

ALİ SELİM YAMANLI

Son dönemdeki iptaller, yargılamalar ve açıklamalar kamuoyunda tedirginlik yaratır hale geldi. Bu kararlar yurttaşlara özgürlüklerinin kısıtlandığını, yasakların arttığını hissettirir durumda.

Son olarak “Sansür Yasası” teklifinin ilk iki maddesi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.

Biz de Beşiktaş Meydanı’nda vatandaşa, “Son yıllarda özgürlükler kısıtlandı, yasaklar arttı mı yoksa azaldı mı?” diye sorduk.

Verilen yanıtlar şöyle oldu:

“BU ATMOSFER BENİ ENDİŞELENDİRİYOR”

Serimcan Yaz: “Kesinlikle arttı, herhangi bir sanatçımız bir ifadesinden dolayı hapse girebiliyorsa bu arttığına yönelik bir göstergedir. Bu sanatçımız meslek lisesine bu lafı söyleseydi hapse gireceğini düşünüyor muydunuz? Ben düşünmüyorum. Bu atmosfer beni endişelendiriyor, yarın ne olacağını bilemiyoruz.”

“ÖZGÜRLÜK KALDI MI?”

Ahmet Kaplan: “Özgürlük kaldı mı? En son interneti de kısıtladılar artık yapacak hiçbir şey yok. Allah hepimizin yardımcısı olsun.”

“TAYYİP ERDOĞAN’A BİR ŞEY SÖYLEDİN İÇERİ…”

Ragıp Ergüç: “Hem de nasıl arttı… Ben 86 yaşındayım. O günden bugüne derenin altından çok sular aktı. İsmet İnönü’nün Reis-i Cumhur olduğu dönemde ben ilkokuldaydım. 1957 yılına kadar çok iyi bir ortam vardı.

1957’den sonra etraf bugünkü ortam gibi oldu… Sokakta konuştun içeri, parmağını kaldırdın içeri, Menderes’e bir şey söyledin içeri, Tayyip Erdoğan’a bir şey söyledin içeri… Burada söylediğini diğer tarafta yalanlıyorsun, hani Müslümandık biz? Müslüman yalan konuşmazdı, Müslüman haram yemezdi, başkasının hakkına tecavüz etmezdi ne oldu şimdi? Anlatsa ya şimdi bana bu adam.”

“SİZE VE BİZE YAPILAN BİR HAKARET”

Özlem Tiryaki: “Son yapılan şeyler çok utanç verici. 1993-94 yıllarında gördüğümüzde çok büyük tepkiler gösterdiğimiz, ‘Bu nasıl yapılabilir?’ dediklerimizin şu an o kadar büyüklerini yaşıyoruz ki… Ve kimse sesini çıkartamıyor. Bu bence size yapılan ve bize yapılan bir hakaret. Çünkü siz bizim bütün bilmek istediklerimizi dile getiren, duyuran kişilersiniz. Sizin nefesiniz, sesiniz kesiliyor bizim de bu noktada desteklememiz gerekiyor tabii ki.

Nasıl suskun kalmamalıyız onu da bilmiyorum. Sosyal medya yeterli değil, zaten oradan da sesimiz kesilmeye başlıyor. Geleceğe endişe ile bakıyorum, en basitinden çocuğumun geleceği için. Şimdiki gençlerin tüm hayali ülkeyi terk etmek.

Bu bizi çok üzüyor. Benim 18 yaşında bir oğlum var en büyük hayali yurtdışına gidip, özgürce yaşamak. Ben ona özgürlüğün bu ülkede de olduğunu anlatmaya çalışıyorum ama görsel zeka bunu gerçekten görmek istiyor. Biz göremiyoruz şu an ama göreceğimiz zamanlarda gelir, daha önce de görmüştük.”

“ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ KISITLAMASINLAR”

Pelin Altun: “Açıkçası ben özgürlüğümün her alanda kısıtlandığını düşünüyorum. Ülkenin gidişatını görüyoruz, sosyal medyadaki kısıtlamalar olsun, bir şey yazamamamız olsun. Aslında hep korku içindeyiz, aman yanlış bir şey demeyelim aman yanlış bir şey söylemeyelim… Bunlar olmasa belki daha güzel ve daha özgür bir ülke olabiliriz aslında. Özgürlüğümüzü kısıtlamasınlar, konuştuklarımıza, yazdıklarımıza karışmasınlar.”

“ÖZGÜR BİR DÜŞÜNCE ORTAMI YOK”

Evlilik yıldönümü çiçeğini almak isterken şehit olmuş Evlilik yıldönümü çiçeğini almak isterken şehit olmuş

Kaan Yardaş: “Kesinlikle düşünüyorum, bunu yayınlarsanız ileride başıma bir şey gelmeyeceğinin garantisini verebilir misiniz? Veremezsiniz en basit örnek. Şu anda yaşıtlarımın hepsi yurtdışına gitmeyi düşünüyor. Özgür bir düşünce ortamı olmadığını düşünüyorum.”

Kaynak: www.sozcu.com.tr

Editör: Haber Merkezi