GENEL

Kız çocukları için risk artıyor: Cinsel şiddet ve taciz

UNICEF'in raporuna göre, dünya genelinde her 8 kız çocuğundan biri cinsel şiddet mağduru. Bu durum, fiziksel temas içeren cinsel şiddeti kapsıyor. Ancak, temassız taciz de eklendiğinde, bu mağduriyet yaşayan kız çocuklarının sayısı dünya genelinde 650 milyona yükseliyor. Raporda, Sahra Altı Afrika'nın, cinsel şiddetten en çok etkilenen bölgelerden biri olduğu vurgulanıyor.

UNICEF'in raporu, çocukluk çağı cinsel şiddetine ilişkin ilk kapsamlı küresel ve bölgesel verileri sunarak bu önemli soruna dikkat çekiyor. 11 Ekim Uluslararası Kız Çocukları Günü öncesinde yayımlanan bu rapor, temassız taciz biçimlerinin de hesaba katılmasıyla dünya genelinde 650 milyon kız çocuğunun cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor. UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, cinsel şiddetin genellikle çocukların tanıdığı ve güvendiği kişiler tarafından gerçekleştirildiğini, bu durumun derin ve kalıcı travmalara yol açtığını belirtti.

Raporda en fazla mağdurun bulunduğu bölgenin Sahra Altı Afrika olduğu, bu bölgedeki 79 milyon kadın ve kız çocuğunun cinsel şiddetten etkilendiği vurgulanıyor. Ayrıca Doğu ve Güneydoğu Asya, Orta ve Güney Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika ile Latin Amerika ve Karayipler de yüksek mağdur sayısına sahip diğer bölgeler arasında.

Çatışma ve siyasî istikrarsızlık yaşayan bölgelerde, özellikle mülteci kampları gibi kırılgan alanlarda cinsel şiddet riskinin daha da arttığına dikkat çekiliyor. Bu alanlarda her 4 kız çocuğundan 1'i cinsel şiddete maruz kalıyor. Çocuklara yönelik cinsel şiddetin ergenlik döneminde arttığı ve tekrarlayan istismar riskinin yüksek olduğu belirtiliyor.

Rapor, cinsel şiddetin çoğunlukla kız çocuklarını ve kadınları etkilemesine rağmen, erkek çocukların da önemli ölçüde mağdur olduğunu vurguluyor. Yaklaşık 530 milyon erkek çocuğu da cinsel şiddete maruz kalıyor.

UNICEF, bu sorunun çözümü için acil uluslararası eylem çağrısında bulunuyor. Raporda, zararlı sosyal normların değiştirilmesi, mağdurların destek hizmetlerine erişimi ve çocukları koruyacak yasal çerçevelerin güçlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.