Kılıçdaroğlu tutuklanabilir

Tarihte bir ilk yaşandı. CHP genel başkanı milletvekili olamadı. Aslında başkanlık sisteminin yarattığı bir sorun. Yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanlığı’nın adayı, aynı anda vekil adayı olamadığı için, seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu, Meclis’e de giremedi. Haliyle dokunulmazlık kazanamadı.

“Neyi değiştirir?” diyebilirsiniz. Öyle ya partiyi yönetmek için Meclis’te olmak şart değil. Erdoğan, yıllardır kendi parti grubunu Meclis’in dışından yönetmiyor mu?

Ancak muhalefetin başına gelince, meselenin bir başka boyutu ortaya çıktı. Ya da şöyle diyelim; iktidarın bu durumu bir fırsata çevirme niyeti belirdi. Şöyle anlatayım...

Haberleri okudunuz. Meclis Başkanlığı, bu dönem seçilemeyen vekillerin fezlekelerini yargıya gönderdi. Kısacası, “Artık dokunulmaz değiller, istediğiniz gibi soruşturabilirsiniz” dedi.

AA, Kılıçdaroğlu’nun 18 fezlekesinin olduğunu, bunların Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na iletildiğini duyurdu. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik ile konuştum. 18 değil, 28 fezlekenin olduğunu söyledi. Geçmişteki bazı davaların ise açıldıktan sonra dokunulmazlık nedeniyle durduğunu, yeniden başlayacağını, bunlarla birlikte dosya sayısının 28’i de geçtiğini anlattı.

ÇOĞUNUN TARAFI ERDOĞAN

Neler mi var?

- Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dosyanın konusu, Kılıçdaroğlu’nun TBMM’de grup toplantısında dinlettiği 17-25 yolsuzluk dosyası kayıtları. CHP Genel Başkanı burada gizliliği ihlalden 1-3 yıl arasında hapis istemiyle yargılanıyor. Kılıçdaroğlu 2018’de vekil olduğu için yargılama durdurulmuş. Şimdi devam edecek.

- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 22 Mart 2021 tarihli fezlekenin konusu cumhurbaşkanına alenen hakaret. Sebebi, CHP Genel Merkezi’nde, Erdoğan’ın Kabataş iddialarına verdiği, “Hayatımda bu kadar çok yalan söyleyen bir adam görmedim” ifadelerini kullandığı açıklama. 1 yıl 2 ay ile 4 yıl 8 ay arası hapisle yargılanabilir.

- 12 Şubat 2021 tarihli fezlekenin konusu CHP’nin bastığı “FETÖ’nün siyasi ayağı” isimli broşür. Burada Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanına hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, iftira, sesli veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçlarından soruşturulması isteniyor. 3 yıl 3 ay ile 13 yıl arasında hapisle yargılanabilir.

- 14 Eylül 2020 tarihli fezlekede şikâyetçiler MHP’li vekiller. Konusu, zincirleme şekilde (5 kez) suçu ve suçluyu övme. Kılıçdaroğlu bu dosyada HDP’nin eski lideri Selahattin Demirtaş’ın tutuklanmasını eleştirdiği için hakkında fezleke hazırlanmış. 3.5 yıla kadar hapisle yargılanabilir.

- 26 Nisan 2019 tarihli fezleke de cumhurbaşkanına hakaret ve iftiradan. 1 Kasım 2018 tarihinde, CNN Türk’te katıldığı programda, Cemal Kaşıkçı’nın katillerini Erdoğan’ın bıraktırdığını söylediği için soruşturulacak. 2 ile 8 yıl arası hapis söz konusu.

FETÖ SUÇLAMASINA ŞİKÂYET

- 15 Mayıs 2019 tarihli fezleke yine cumhurbaşkanına hakaret. 17 Temmuz 2018 tarihli grup toplantısının da aralarında olduğu toplantılarda, “FETÖ’nün siyasi ayağı Saray’da oturuyor” şeklindeki açıklamaları nedeniyle soruşturulacak. 1 ile 4 yıl arası hapis gündemde.

- 25 Nisan 2018 tarihli fezlekenin konusu da cumhurbaşkanına alenen hakaret. “Erdoğan, Sarraf seni hiç ama hiç kandırmadı. Bütün olaylardan senin ta başından en başından haberin vardı” gibi açıklamaları nedeniyle suçlanıyor. 1 yıl 2 ay ile 4 yıl 8 ay arası hapsi söz konusu.

- 2018’deki başka bir fezlekenin konusu da cumhurbaşkanına hakaret. 5 Ocak 2018’de yaptığı konuşmada “Sen FETÖ’yle beraber kucak kucağa yaşıyordun” gibi eleştirileri nedeniyle soruşturuluyor. 1 ile 4 yıl arasında hapis konu ediliyor.

- Büyükçekmece Savcılığı’nın 1 Haziran 2016 tarihli fezlekesi de cumhurbaşkanına hakaretle ilgili. 20 Şubat 2016’da, “Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapmışlardır” ifadeleri nedeniyle soruşturulacak. 1 ile 4 yıl hapsi istenebilir.

- İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın 21 Ekim 2016 tarihli fezlekesinde şikâyetçi Bilal Erdoğan. Kılıçdaroğlu, “Onun ayrıcalığı rüşvetleri toplama merkezinin başkanı olmasıdır” sözlerinden dolayı alenen hakaretle suçlanıyor. 3.5 ay ile 2 yıl 4 ay arasında hapsi gündemde.

- 10 Temmuz 2017 tarihli fezleke de konu yine cumhurbaşkanına hakaret. CHP Parti Meclisi’nin yayımladığı bildiride geçen "FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir" ifadelerinden dolayı suçlanıyor. 1-4 yıl arası hapsi istenebilir.

- Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı 26 Mayıs 2017 tarihli fezlekede suçlama yine cumhurbaşkanına hakaret. 3 Aralık 2016 tarihli mitingde yaptığı konuşmadan dolayı 1-4 yıl hapsi olası.

İMAMOĞLU’NA BENZER DAVA

- İmamoğlu’nun “ahmak davası” benzeri de var. Müştekisi Yüksek Seçim Kurulu (YSK). Suçlama: Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret. 12 Aralık 2017 tarihli fezlekede Kılıçdaroğlu’nun referandumda mühürsüz oy kararını eleştirirken kullandığı “çete” sözünden dolayı 2 yıl ile 4 yıl 1 aya arasında hapis cezası gündeme gelebilir.

- 12 Ekim 2018 tarihli fezlekede de mesele cumhurbaşkanına hakaret. Kılıçdaroğlu, bu dosyada, Twitter hesabından paylaştığı, “Tayyipler Âlemi” karikatürü nedeniyle soruşturulacak. 1 ile 4 yıl arası hapisle yargılanabilir.

- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 16 Ocak 2018 tarihli fezlekesinde ise suçlama “yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs”. Kılıçdaroğlu, milletvekili Enis Berberoğlu’nu hapiste tutan yargı kararlarına yaptığı eleştiriler nedeniyle 2 ile 4 yıl arası hapis tehlikesiyle soruşturulacak.

- 23 Kasım 2018 tarihli fezlekede de suçlama cumhurbaşkanına hakaret. 27 Mart 2018 tarihli tweet’inde, FETÖ’nün siyasi ayağının Erdoğan olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu’nun, 1 ile 4 yıl arasında hapsi istenebilir.

- 10 Aralık 2018 tarihli fezlekede suçlama cumhurbaşkanına alenen hakaret. 26 Haziran 2018 tarihinde, CHP genel Merkezi’ndeki konuşmasında, seçim sonrası, “Bir diktatörün nesini tebrik edeceğim ben?” sözlerinden dolayı 1 yıl 2 ay ile 4 yıl 8 ay arasında hapis tehdidiyle karşı karşıya.

- 22 Şubat 2019 tarihli fezlekede, 9 Eylül 2018’deki CHP il başkanları toplantısında, “Sen dolar baronlarının adamısın” şeklindeki konuşmaları nedeniyle 1 ile 4 yıl arasında hapsi gündemde.

- Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 6 Aralık 2016 tarihli iddianamesinde, Kılıçdaroğlu kamu görevlisine görevinden dolayı hakaretle suçlanıyor. Mersin mitinginde yaptığı konuşmada Erdoğan’a “Başçalan” diye hitap eden Kılıçdaroğlu, 1 ile 2 yıl arası hapisle yargılanabilir.

- Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dosyada Kılıçdaroğlu, 29 Ekim 2013 tarihli Tandoğan mitinginde sözlerinden dolayı yargılanıyor. Duran yargılamada, kamu görevlisine alenen hakaretle suçlanan Kılıçdaroğlu hakkında 1 yıl 2 ay ile 2 yıl 4 ay arası hapis isteniyor.

- 30 Nisan 2018 tarihli fezlekenin müştekisi yine YSK. Orada da kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaretle suçlanan Kılıçdaroğlu hakkında 2 yıl ile 4 yıl 1 ay arası hapis cezası tehlikesi var.

ENSAR DA VAR SOYLU DA

- Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 4 Haziran 2016 tarihli fezlekesinde Kılıçdaroğlu, Van il başkanlığında yaptığı konuşma nedeniyle, cumhurbaşkanına alenen hakaretle suçlanıyor. 1 yıl 2 ay ile 4 yıl 8 ay arasında hapsi gündemde.

- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25 Ocak 2017 tarihli fezlekesinde de konu cumhurbaşkanına alenen hakaret. Olası ceza yine 1 yıl 2 ay ile 4 yıl 8 ay.

Ankara TUSAŞ'ın önünde canlı bomba saldırısı yaşandı! Ankara TUSAŞ'ın önünde canlı bomba saldırısı yaşandı!

- 19 Haziran 2017 tarihli fezlekede şikâyetçi eski Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu ve 210 bakanlık çalışanı. 5 Nisan 2016 tarihinde, CHP grup toplantısında, Ensar Vakfı’ndaki çocuk istismarlarını eleştirirken kullandığı “Aileden sorumlu bakan da zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette o da konuşmuyor” sözleri nedeniyle, “kamu görevlisine hakaret” suçundan 1 ile 2 yıl arası hapsi talep edilebilir.

- 19 Haziran 2017 tarihli fezlekede müşteki yine YSK. Suçlama da aynı. Soruşturmada, Kılıçdaroğlu’nun farklı konuşmaları nedeniyle 2 yıl ile 4 yıl 1 ay arasında hapsi gündemde.

- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29 Haziran 2017 tarihli fezlekesinde Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanını tehditle suçlanıyor. 16 Mart 2017 tarihli röportajında Erdoğan’ı Saddam, Kaddafi ve Çavuşesku gibi liderlere benzetmesi nedeniyle, 5 yılla yargılanabilir.

- 12 Ocak 2018 tarihli fezlekede, iftira ile suçlanan Kılıçdaroğlu’nun 1 ile 4 yıl arasında hapsi olası.

- 22 Şubat 2019 tarihli fezlekenin konusu yine cumhurbaşkanına hakaret. 22 Nisan 2018 tarihinde Silifke Yörük Türkmen Çalıştayı’nda, Erdoğan’ın Kozmik Oda’yı açmasının vatana ihanet olduğunu söylediğinden dolayı hazırlanan fezlekede, Kılıçdaroğlu’nun 1 ile 4 yıl arasında hapsi gündemde.

- 5 Mart 2019 tarihli fezlekenin konusu, Kılıçdaroğlu’nun Süleyman Soylu için kullandığı “beş paralık adam” ifadesi. Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçlamasıyla Kılıçdaroğlu hakkında 1 ile 2 yıl arası hapis istemiyle soruşturulacak.

Kılıçdaroğlu hakkında, artık yargının önünde olan, bilinen dosyaların tamamı bu kadar. Fezlekeler, 110 yıl hapis talebine varan dava potansiyeli gösteriyor. Elbette yeni hazırlananlar da olabilir.

KILIÇDAROĞLU ‘HODRİ MEYDAN’ DİYECEK

Fezleke elbette dava demek değil. Savcıların soruşturma için Meclis’ten yetki talep etmesine “fezleke” diyoruz. Savcılar soruşturabilir, dosyayı kapatabilir de. Ancak çoğu dosyada, şikâyetçinin cumhurbaşkanı ya da devletin kritik isimleri olduğunu unutmayalım. Yargının siyasallaştığını hatırlayalım. Haliyle fezlekelerin birer birer davaya dönüşeceğini öngörebiliriz. Yargılaması duranların tekrar başlayacağını biliyoruz. Hatta sıraladıklarım dışında da Kılıçdaroğlu’nun açılacak yeni davalarla kuşatılmaya çalışılacağını düşünebiliriz. Dahası, yukarıdaki suçlamalarla binlerce kişinin tutuklandığı hatırlanırsa belki de ana muhalefet liderini tutuklamak isteyen yargı üyeleri karşımıza çıkacak.

Bu konuyu Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’e de sordum. Çelik şunu söyledi:

“Meclis kürsüsünde yapılan konuşmalar soruşturulamaz. Öte yandan anayasanın 83. maddesinin ilk fıkrası gereğince, Meclis’te yapılan konuşmayı dışarıda tekrar etmek de sorumsuzluk kapsamına girer. Savcıların ifadeye çağırması durumunda, avukatı olarak ben gideceğim,

‘Bununla ilgili soruşturma yapamazsınız, suç işlemiş olursunuz’ diyeceğim. Bunu aşarlarsa anayasayı ihlal edecekler. Çoğunda ben dava açılma ihtimalini bile görmüyorum.”

“Ya açarlarsa diye sorduğum” Celal Çelik devam etti:

“Böyle bir şey olursa anayasanın 39. maddesinden kaynaklı ispat hakkımız var. Genel başkanımız olgularla konuşuyor. İsnatlarının doğru olduğunu ispat etme hakkımızı kullanacağız. Hodri meydan diyeceğiz. Zarar gören biz olmayacağız, Erdoğan olacak.

Örneğin FETÖ’nün siyasi ayağı suçlamasından dava açılırsa FETÖ’cü subayların general yapılma aşamasında Erdoğan’ın imzası olduğunu gösteren belgeleri getirteceğiz. Rektörlerin atama kararlarını isteyeceğiz. Kozmik Oda’nın açılmasında tanık olan generalleri çağıracağız. HSK’nin FETÖ tarafından ele geçirilmesinde Erdoğan’ın rolünü, dönemin HSK üyelerini çağırarak mahkeme tutanaklarını okuyarak ispatlayacağız. Erdoğan kendi gerçekliğiyle yüzleşmek zorunda kalacak.”

CHP’nin stratejisi işte böyle...

SİYASİ YASAK İHTİMALİ

Muhalefet üzerindeki yargı bıçağının daha derine inme ihtimali beliriyor. İstanbul il başkanı ve İstanbul belediye başkanından sonra belki de CHP genel başkanı cezalandırılacak. Belki ona da siyasi yasak gelecek. Zira fezlekelerin çoğunda Kılıçdaroğlu için siyasi yasak isteneceği de görülüyor. Bir yılın üzerindeki her ceza zaten siyasi demek oluyor.

Türkiye, mayıs seçimlerinin sonuçlarıyla, belki de Kılıçdaroğlu’nun davaları nedeniyle bir kez daha yüzleşecek. Ana muhalefet liderinin yargıyla kuşatıldığı rejime artık demokrasi denir mi? Bu soruyu çok defa soracağız...

Editör: Haber Merkezi