İtalya basınında seçim yorumları: 'Basın susturulmuşken, muhalifler hapisteyken yapılan seçimler özgür değildir'

Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesi ile ilgili olarak İtalya basınında çok sayıda haber, yorum ve analiz yer aldı.

Haber Merkezi
Haber Merkezi
Editör
Yayınlanma
4 Dk Okunma Süresi

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, sosyal medyada paylaştığı mesajda, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı seçim zaferi dolayısıyla kutluyorum. İtalya ile Türkiye müttefiktir ve Akdeniz'de ve dünyada önemli sorumlulukları paylaşmaktadır. Halklarımız, büyüme ve küresel istikrar için birlikte daha fazlasını yapabiliriz" dedi.

İsrail, Hamas Liderinin Ölüm İhtimalini Araştırıyor İsrail, Hamas Liderinin Ölüm İhtimalini Araştırıyor

Ülkenin en büyük gazetelerinden Corriere della Sera, seçim haberini baş sayfasından, "Türkiye yine Erdoğan’ı seçti: 5 yıl daha" başlığıyla verdi. Ana haberin altındaki başyazıda ise "Sınırsız güç (ve kusurları)" başlığı kullanıldı. Erdoğan’ın yeniden seçilme nedenlerinin analiz edildiği başyazıda şu ifadeler yer aldı:

"Yazarları, generalleri, gazetecileri, blog yazarlarını hapse attı. Modern Türkiye'nin üzerine inşa edildiği laikliği adım adım boğmaya çalıştı. Büyük şehirleri karşısına aldı… Deprem faciasını kötü yönetti. Avrupa Birliği'ne girmeyi başaramadı, hatta birçok tercihiyle kendisini Batı’nın dışında konumlandırdı. Türkiye'de artık dramatik seviyelere ulaşan enflasyonu kontrol altına alamadı, öyle ki bir araba almak bile zorlaştı… O zaman neden? Neden yirmi yılı aşkın bir süredir iktidarda olan Recep Tayyip Erdoğan, muzaffer bir şekilde değil de az farkla da olsa, bilmem kaçıncı kez yeniden seçildi?"

"Açık olalım: basın susturulmuş ve muhalifler hapisteyken yapılan seçimler gerçek anlamda özgür değildir" diyen yazar Aldo Cazzullo, "Erdoğan demokratik bir liderden ziyade bir otokrat olarak kabul edilebilir" diye ekledi.

 

Seçim sonucunun "Türklerin çoğunluğunun anlama ve isteme yeteneğinden yoksun olduğu anlamına gelmediğini" belirten yazar, "Barışta ve savaşta acımasızlık derecesinde zorlu, yılmaz ve cesur bir halk varsa, o da Türk halkıdır" dedi.

Cazzullo, Türkiye’de milliyetçiliğin diğer ülkelere göre daha güçlü olduğunu da savundu ve bunun sebebinin "coğrafya ve tarihte yazılı olduğunu" vurguladı. Erdoğan’ın "son 20 yılda, başta ateşli Müslümanlar olmak üzere pek çok insana, ülkelerinin yeniden önem kazandığını hissettirdiğini" yazdı.

'LGBTQ haklarına saldırdı'

La Repubblica gazetesi ise ana haberinin başlığında "Erdoğan yine kazandı 'Türkiye yüzyılı', Ve LGBTQ haklarına saldırdı’’ diye yazdı.

Gazetedeki bir yorum yazısında da liradaki değer kaybı, enflasyon, Şubat ayındaki depremler, "Türk askerlerinin Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın çeşitli bölgelerinde sonuçları belirsiz operasyonlara" yollanması sıralandıktan sonra şöyle devam edildi:

"Üstüne, Erdoğan bir de muhalefeti 'LGBT partileri' diye damgaladı. Bizde olsa, böyle bir başarısızlık siciliyle ortaya çıkan ve nüfusun bir kesimiyle cinsel eğilimleri nedeniyle utanmadan alay eden bir adayın başarılı olması pek mümkün olmazdı. Türkiye'de ise oldu. Neden mi? Tarih, zihniyet ve kültür meselesi."

Lucio Caracciolo imzalı yazıda, 100. yılını kutlamaya hazırlanan Türkiye Cumhuriyeti’nde şu anda, "(Kılıçdaroğlu'nun seçmenlerinin birçoğu da dahil) nüfusun büyük bir kısmının şan özlemlerini yücelten bir emperyal genişleme mevsimi yaşandığı" vurgulandı.

erdoğan

KAYNAK,REPUBBLICA

‘Sultan yeniden tahtta’

La Stampa ise baş sayfasından 'Sultan yeniden tahtta' başlığını kullandı. Gazete, 'Erdoğan kazandı ama umduğu gibi büyük bir zafer elde edemedi" dedi; muhalefetin ise yalnızca "fotoğraflarda birlik içinde göründüğünü, gerçekte içeriden parçalanmış halde olduğunu" savundu.

Erdoğan’ın zafer konuşmasında LGBTQ topluluğuna saldırdığını vurgulayan La Stampa da bunun Erdoğan’ın gelecek 5 yıllık iktidar dönemi için bir ön tadım teşkil ettiğini belirtti.

Muhalefetin endişe ettiği daha da "teokratik" bir gidişatın olası olduğunu yazan gazete, şöyle devam etti:

"Bu Doğu'dan gelen bir siyasi formül: sosyal muhafazakarlık; muhalefetin bastırılması; liberal ya da daha doğrusu liberalist ama sadece müttefiklerin, akrabaların ve dostların hizmetinde bir ekonomi; Avrupa'dan ve hatta gelişmekte olan Asya'dan daha düşük fiyatlarla küresel pazarda ilerlemek için ücretlerin bastırılması ve ardından yoksul kitlelere büyüklük umudu vermek ve rızayı garanti altına almak için askeri maceralar…"

La Stampa, dünkü seçim sonucunun "hala laik olan", Avrupa’ya yakın, seyahat etmek isteyen ülkenin yaklaşık yarısı için büyük bir hayal kırıklığı olduğunu belirttikten sonra ise şöyle dedi:

"Ama 100 yıllık laik gelenek, otoriter bile olsa, bir jenerasyonda yok edilemez."

Editör: Haber Merkezi
Editör Hakkında
Yorumlar