İsrail'de Yüksek Mahkeme'nin yetkilerini sınırlandıran yasa tasarısının meclisteki kabulünün ardından ülkede bir kez daha sokaklar karıştı.
İsrail’de tartışmalı yargı reformu kapsamındaki Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sınırlandıran yasa tasarısının mecliste kabul edilmesinin ardından başta başkent Tel Aviv olmak üzere ülke genelinde protestolar patlak verdi.
Ellerinde İsrail bayrakları olan göstericiler, birçok noktada polisle çatıştı. Tel Aviv’de Ayalon otoyolunu trafiğe kapatan göstericilere polis tazyikli su ve göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Kudüs’teki Begin otoyolunu kapatan göstericileri ise polis kötü kokulu su sıkarak dağıttı. Tel Aviv’deki gösterilere katılan bir İsrailli ise, elinde Kuzey Kore bayrağı taşıyarak, İsrail’in diktatörlüğe doğru gittiğini ima etti.
Kfar Saba yakınlarında bir yolu kapatan protestocuların arasına bir sürücü aracıyla daldı. Aracın çarptığı 3 kişi hafif şekilde yaralandı. Polis, sürücüyü gözaltına aldı.
İsrailli doktorlar yarın greve gidiyor
İsrail Tabipler Birliği, tartışmalı yasa tasarının onaylanmasına tepki olarak yarından itibaren 24 saatlik bir greve gideceklerini duyurdu. Doktorlar, yalnızca acil hastalara hizmet verecek.
“Seçmenin iradesini gerçekleştirmek kesinlikle demokrasinin sonu değildir”
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise tartışmalı yasa tasarısının mecliste kabul edilmesinin ardından ulusa seslendi. Netanyahu, protestolara neden olan yasa tasarısının seçilmiş bir hükümetin ülkeyi yönetmesi ve hükümetin yönetimde dengeyi yeniden sağlaması gerektiğini aktardı. Netahyahu, “Seçmenin iradesini gerçekleştirmek kesinlikle demokrasinin sonu değildir. Demokrasinin özü budur” dedi.
“Oylama sırasında bile son ana kadar anlaşmaya varmaya çalıştık”
Kendisi tarafından muhalefet kanadına söz konusu yargı reformu ile ilgili yapılan tüm tekliflerinin reddedildiğini aktaran Netanyahu, reform konusunda uzlaşma sağlanamamasından muhalefeti sorumlu tuttu. Her şeye rağmen müzakerelere ve uzlaşmaya yönelik çabaların süreceğini ifade eden Netanyahu, “Oylama sırasında bile son ana kadar anlaşmaya varmaya çalıştık” dedi.
Yargı reformu kapsamında diğer yasa tasarıları konusunda koalisyonun kasım ayı sonuna kadar her konuda geniş bir anlaşmaya varmak için müzakereler için önümüzdeki günlerde muhalefet ile temasa geçeceğini belirten Netanyahu, "Bu, her konuda anlaşmaya varmak için fazlasıyla yeterli bir süre" dedi.
Netanyahu, “Hepimiz, İsrail'in güçlü bir demokrasi olarak kalması gerektiği, herkesin kişisel haklarını korunmaya devam edeceği, otoriter bir devlet haline gelmeyeceği, mahkemenin bağımsız olmaya devam edeceği ve hiçbir tarafın İsrail'i kontrol altına almayacağı konusunda hemfikiriz” ifadelerini kullandı.
“IDF hizmetini siyasi tartışmanın dışında tutun”
İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) siyasi tartışmaların dışında kalması gerektiğini vurgulayan Netanyahu, yedek askerlere seslenerek, “IDF hizmetini siyasi tartışmanın dışında tutun. Bizim tek milletimiz, tek vatanımız, tek insanımız var. Tisha B'Av arifesinde her şeyden önce bunları korumalıyız” dedi.
“Demokrasinin ne olduğunu bilmediğinizi biliyorum”
İsrail düşmanlarına da seslenen Netanyahu, “Demokrasinin ne olduğunu bilmediğinizi biliyorum” ifadelerini kullanarak, "Ama iç çekişmemizi yanlış anlamayın. Devletimize yönelik her türlü tehdide karşı omuz omuza duracağız” dedi.
“Netanyahu aslında İsrail'in başbakanı değil”
Muhalefet lideri Yair Lapid ise Netanyahu'nun ardından yaptığı açıklamada, Netanyahu’nun müzakerelere dönme önerisini "onun yetkisi dahilinde olmadığı için boş" olarak nitelendirerek reddetti. Lapid, Netanyahu’nun aslında İsrail'in başbakanı olmadığını ifade ederek, Adalet Bakanı Yariv Levin ve aşırı sağcı politikacılar Simcha Rothman ve Itamar Ben Gvir'in tutsağı olduğunu iddia etti. Lapid, ülkede bir krizi önlemek için her türlü çabayı gösterdiğini ancak muhalefetin gösteriden ibaret olan içi boş müzakerelere ortak olmayacağını söyledi. Netanyahu'nun bu akşamki açıklamasının tek amacının ABD’nin baskısını azaltmak ve protestoları yatıştırmak olduğunu aktaran Lapid, “Aşırılık yanlılarının ve mesihçilerin hükümeti öğle vakti demokrasimizi parçalayamaz ve akşam Netanyahu'yu diyalog teklif etmesi için gönderemez” dedi.
Tartışmalı yargı reformuna yönelik mücadelenin süreceğini vurgulayan Lapid, “Bizi pes ettirmeyecekler. Pes etmeyeceğiz. Mücadele yeni başladı” dedi.
"Kendisini Putin'e ve İsrail'i bir diktatörlüğe dönüştürmeye karar veren biriyle konuşacak bir şey yok”
Ulusal Protesto Hareketi, Netanyahu’nun açıklamalarının ardından Netanyahu'nun ülkedeki krizden, ordunun yok edilmesinden ve ekonominin çökmesinden tek sorumlu olduğunu açıkladı. Hareket tarafından yapılan açıklamada, "Kendisini Putin'e ve İsrail'i bir diktatörlüğe dönüştürmeye karar veren biriyle konuşacak bir şey yok. İsrail'in liberal bir demokrasi olarak kalması için Netanyahu ile sonuna kadar savaşacağız” denildi.
Tartışmalı yargı reformu
İsrail’de Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sınırlandıran tartışmalı yargı reformunun ilk kısmını oluşturan yasa tasarı bugün 3’üncü kez mecliste yapılan oylamada 64 “evet” oyuyla kabul edildi. Tüm muhalefet ise meclisi terk ederek oylamayı boykot etti. Ülkede protestolara yol açan tasarının kabul edilmesiyle Yüksek Mahkeme’nin tutarsız bulduğu hükümet kararlarını engelleme yetkisi kaldırılmış oldu.(haberglobal)