Finlandiya ulusal bayrağı, Rusya’nın bütün uyarı ve tehditlerine rağmen salı gününden bu yana 31. üye olarak Brüksel’deki NATO merkezinin önünde dalgalanmaya başladı.

Helsinki’nin NATO’ya göreceli olarak çabuk katılımı, Rusya’nın ittifakla olan sınırlarını da neredeyse iki misline çıkardı.

Bu İskandinav ülkesinin, NATO üyeliğinin ardında Rusya’nın oluşturduğu tehdide karşı sağlayacağı avantajları ve yükümlülükleri sizler için derledik.

Euronews konuyla ilgili olarak Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nde danışman olarak çalışan Fabrice Pothier ve NATO’nun eski siyaset planlamacılarından ve şu anda Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde görevli Henri Vanhanen, ile görüştü.

Finlandiya stratejik olarak NATO’ya üye olmaktan ne kazandı?

Fabrice Pothier:

"Üyelik iki taraf için de kazançlı bir durum. Finlandiya bu sayede daha geniş bir savunma ittifakının parçası oldu. Bu durumda NATO da kazanıyor çünkü önce Finlandiya ve ardından İsveç ile NATO'nun yıllardır Baltık bölgesinde yaşadığı bir tür boşluk kapatılmış oluyor. Geçmişte, herhangi bir acil durum planlaması yapan NATO askeri planlama uzmanları her türden kriz senaryosunu dikkate almak zorunda olduklarında, Finlandiya ve İsveç'in olası bir askeri saldırıya otomatik olarak yanıt verecekleri konusunda tam bir güvenceye sahip değil. Helsinki’nin NATO'ya katılımıyla Ukrayna'da savaşın patlak vermesinden sonra Avrupa’nın kuzeybatısında Finlandiya’dan başlayıp ittifakın kuzeydoğu doğu kanadında Estonya, Letonya Litvanya ile başlayıp, Polonya ile ardından Romanya, Bulgaristan, Slovakya ve Macaristan'daki yeni muharip birliklerle Rusya çevresinde bir tür ‘istinat duvarı’ oluşacak. Bununla birlikte Finlandiya şimdilik NATO birliklerine ev sahipliği yapmayacak. Finlandiya Savunma Bakanı Antti Kaikkonen salı günü yaptığı açıklamada, ülkesinin kendi topraklarına asker konuşlandırılmasını isteyip istemeyeceğine henüz karar vermediğini söyledi. NATO Başkanı Jens Stoltenberg ise ittifakın asker konuşlandırmak için Finlandiya'nın onayını bekleyeceğini söyledi.”

İsrail 'in Lübnan'da ateşkes için taleplerini ABD'ye ilettiği iddia edildi İsrail 'in Lübnan'da ateşkes için taleplerini ABD'ye ilettiği iddia edildi

Helsinki'nin ittifak içinde hangi haklara sahip?

Fabrice Pothier:

“NATO temelde egemen ulusların bir ittifakı ve her bir üye, kendi topraklarında başka NATO güçlerinin veya unsurlarının olmasını isteyip istememe konusunda kendi egemen kararı verme hakkına sahip. NATO ve üyeleri arasında otomatik bir karar alma mekanizması yok. Diğer NATO ülkelerinin, Finlandiya topraklarında konuşlandırmaları gerektiğini düşündükleri her şeyi otomatik olarak konuşlandırma hakları olmadığı gibi Finlandiya da sırf ittifak üyesi olduğu için herhangi bir NATO operasyonuna otomatik olarak katılmak zorunda değil.”

Henri Vanhanen:

“Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ülkesinin NATO üyeliğine herhangi bir sınır veya önkoşul koymayacağını açıkladı. Bu da Finlandiya'nın aslında ülke topraklarındaki potansiyel NATO varlığına herhangi bir sınır koymayacağı anlamına geliyor. Üyelikte esas soru, daha çok Finlandiya'nın nasıl ittifaka katkıda bulunacağıyla ilgili olacak. Finlandiya, barış zamanında ittifak görevlerine, örneğin Baltık ülkelerinin hava denetimlerine katılarak destek verebilir.”

Rusya‘dan nasıl bir yanıt bekleyebiliriz?

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov son yaptığı açıklamada Rusya’nın, Finlandiya'nın NATO’ya katılımının ardından Moskova’nın güvenlik sistemi yeniden dengelemek için bazı adımlar atacağını belirtti ancak bu konuya fazla açıklık getirmedi.

Fabrice Pothier:

“Rusya NATO sözleşmesinin 5. maddesini (Bir üyeye yapılan saldırı, tüm ittifak üyelerine yapılmış sayılır) ciddiye alıyor. Bu nedenle, artık Finlandiya bu maddenin verdiği koruma altında. Ruslar her zamanki şantaj tehdidi oyununu oynayabileceğini varsayabiliriz ancak Moskova’nın bu konuda ne kadar ileri gitmeye istekli olacağı ise belli değil.”

Henri Vanhanen

"Finlandiya'yı NATO'ya katılmaya veya ittifak üyesi olmak için başvuruda bulunmaya iten şey korku değildi. Bence bu, Rusya'nın saldırgan davranışını dengelemeye ve aynı zamanda Kuzey Avrupa'ya istikrar getirmeye çalışma arzusuydu. Finlandiya, korkmadı ancak hazırlıklı olmayı öğrendi.”

Kaynak: tr.euronews.com

Editör: Haber Merkezi