Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de Şişli Halaskargazi Caddesi üzerinde yer alan gazete binası çıkışında Ogün Samast tarafından silahlı saldırı sonucu öldürüldü. 1915 olayları ile ilgili olarak Ermeni Diasporasından farklı olarak sorumlunun Osmanlı İmparatorluğu değil de Avrupa olduğunu savunan Dink, bu tavrı yüzünden diasporanın tepkisini çekerken öte yandan da çeşitli açıklamaları nedeniyle hakkında “Türklüğe hakaret” suçlamasıyla da yargılandı.
“SOSYALİST VE DEVRİMCİ”
Dink’in sosyalist-devrimci mücadele geleneğinden gelen bir insan olduğunu belirten Eski Özgürlük ve Dayanışma Partisi(ÖDP) Eş Başkanı, Sol Parti(ÖDP adını bu biçimde değiştirdi) PM üyesi Alper Taş, “Dink’in Sosyalist bakışı Ermeni sorununu ele alışında da belirleyici idi” dedi. “Dink, sorunun emperyalist güçler ve egemen devletlerin dışında iki halkın kendi arasında çözmesi gerektiğini savunuyordu” ifadelerini kullanan Taş, Dink’in konuya ilişkin “Tedavi, ilaç halklardadır. Türklerin doktoru Ermeniler, Ermenilerin doktoru Türklerdir” sözünü anımsattı. Taş sözlerini “Şunu biliyoruz ki Hrant’ın aydınlığını hedef alanlar Cumhuriyetin aydınlığının da düşmanıydılar” diyerek tamamladı.
HEDEF TÜRKİYE
Emperyalizmin bu cinayet ile Türkiye’yi Ermeni meselesinde de sıkıştırmak istediğini söyleyen eski Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Özbek, “Türkiye’yi bu suçlama üzerinden sıkıştırmak, diz çöktürmek, isteyen emperyal çevreler, Hrant Dink’in kalemini FETÖ aracılığıyla kırmışlardır” dedi. Özbek ayrıca Türkiye’nin BOP’a göre dönüştürülmesi için öncelikle bir toplum mühendisliği gerektiğinin, bu cinayetin de kurucu felsefeyi temsil eden kurumlara yapılan operasyonlarla beraber değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
"İKİ TARAFLI MAĞDUR"
Ergenekon kumpasında 14 ay hapis yatan ve Hrant Dink cinayetinin “FETÖ derin devletinin” suikasti olduğunun yargı tarafından da kanıtlanmış olduğuna dikkat çeken Eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele ve Kaçakçılık Şube Başkanı Av. Adil Serdar Saçan, “Dink Cinayeti ile birlikte o dönem işlenen cinayet ve kumpasların sözde Ergenekon örgütüne yıkarak ülkeyi karışmak istiyorlardı” dedi. Dink’in iki taraflı mağdur olduğunu söyleyen Saçan, “Onun bazı sözlerinin başını sonunu eğip bükerek bir yandan Türk düşmanı algılattılar, öte yandan da basından okuduklarımızla gördük ki diaspora tarafından kabullenilmeyen kişi ilan edildi” ifadelerini kullandı. Saçan ayrıca Dink cinayetindeki FETÖ payının ortaya çıkmasından sonra bazı kesimlerin sessizliğinin de manidar olduğunu söyledi.
Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr