Deniz Akkaya, geçtiğimiz haftalarda iş insanı Efe Önbilgin ile evliliğinden dünyaya gelen kızı A.Ö ile yaşadığı bir tartışmayı sosyal medyada ifşa etmişti. Tartışmanın ardından, kızı Çocuk Esirgeme Kurumu'na gönderilmiş ve devlet koruması altına alınmıştı. Bu olaylar sonrası, Efe Önbilgin 15 yaşındaki kızının velayetini almak için dava açmış ve ilk duruşmada yaz tatili için geçici velayeti almıştı. Davanın bir sonraki duruşmasında, A.Ö'nün velayetinin tamamen Önbilgin'e geçip geçmeyeceğine karar verilecek.
Deniz Akkaya, kızıyla yaşadığı gerilimi sosyal medyada şu ifadelerle paylaştı:
"Şimdi gelelim telefon meselesine... İçinde ne olduğu konusu... Bu dava bitene kadar ya da Ayşe gelip benden özür dileyene kadar bu benim için sır olarak kalacak. Kapımı kırarak evime girmeye çalışanlar, evime uyuşturucu koymaya çalışanlar, bir de bu telefonların peşinde. Haklılar... Boncuk boncuk dizilen yalanlara karşılık gerçekler bu telefonda. Şimdi soruyorum: Benim 16 senedir ilmek ilmek tek başıma bakarak büyüttüğüm kızımın raporlarda bahsettiği zamanlar içerisinde attığı mesajlar. Pek tabii ki bunları ve fazlasını delil olarak kullanacağız... Ama şunu bilmesini isterim Ayşe'cim: Her şey gelir geçer ama benim kalp kırıklığım geçmeyecek."
Akkaya, kızıyla yaşadığı üzüntüyü şu sözlerle dile getirdi:
"Biri, hayatım boyunca en sevdiğimin bana böyle bir üzüntü vereceğini ve benim de bu mesajları yayınlamak zorunda kalacağımı, fazlasını mahkemede suratına okumak zorunda kalacağımı söylese inanmazdım. Bu mesajlar olayın hemen önünde gittiği Roma tatilinden."
Akkaya, kızının spor yapmasını istemesi konusunda yaşadığı gerilimleri de şu şekilde ifade etti:
"Ve evet çok sinirlendiğim zamanlar oldu ve dozu giderek arttı. Okula gidip ağlamıştır ama okuldaki yetkisiz eleman hanımefendi neden ağladığını tam olarak açıp bana sormuş mudur? Hayır! Çocuğumun spor yapmasını istemem kadar doğal bir şey var mı? Ve spor ancak zorlandığında başarı getiren bir akışkanlıktır."
Akkaya, ailevi sorunlarına da değinerek şunları söyledi:
"Utanmaz, arlanmaz ailem, 'Ayşe'yi bize gönderiyordu' derken sebebini hiç anlattınız mı? Benim ailem için spor önemli bir şey değil. Babam için en iyi çocuk, günde 20 saat televizyon seyreden çocuk. Bunun sebebini de en acı gerçekleriyle anlatacağım zamanı gelince. Evet, çocuğum için en iyisini istedim, yeri geldiğinde spora gitmesini zorladım. Keşke zorlamasaymış, olduğu haline bıraksaymış, tıpkı babası gibi hayatımı yaşamaya devam etseydim."
Deniz Akkaya'nın kızıyla arasında geçen konuşmaların bazıları ise sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Bu gelişmeler, kamuoyunda ve sosyal medya platformlarında büyük ilgi gördü.