Sosyal medya fenomeninin son durağı ise gündüz defilesinde varlıklarını duyuran kardeşler Gül Nihal (Çiçek) ve (Alisya) Bahar Candan oldu.
Candan kardeşler, “kara para aklama”, “bu tür malları aklama” ve “suç mallarını aklama” suçlarından tutuklandı.
Soruşturmanın yeni detayları ortaya çıktı.
Şüphelilerin, vergi daireleri gibi resmi kurum ve kuruluşlarca yapılan ihale çerçevesinde satın alma araçları, "Veysel biriminin başı" olarak gösterdikleri bir kişi aracılığıyla, kaydedilen fiyattan daha düşük bir fiyata sattıkları iddia ediliyor.
Piyasa fiyatı. WhatsApp araç ve fiyat listesi gönderdikten sonra teklif veriyorlar ve araç bedelinin %10'unu peşin alıyorlar, bu da çatı kaplama firmasının hesabına aktarılıyor.
Daha sonra çeşitli seçenekler öne sürerek söz verdikleri araçlar teslim oluyorlar ve ortadan kayboluyorlar.
Bu iddialarla ilgili dolandırıcılık yöntemine ilişkin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Bahar kardeşleri ve sosyal medya fenomenleri Nihal Candan hakkında başlatılan soruşturma kapsamında yürütülen mütalaada yer aldı.
Açıklamada şiddete ilişkin tüm temsilciliklerin dikkate alındığı, alınsa da oturum başkanı Eren Koç'un müdürü, başkan, vergi dairesi başkanı, gümrük idaresi, idare, müdür olarak tanıtıldığı kaydedildi.
Veysel ya da Aydın Bey oldu. Savcı, tükenen dolandırıcılık yönteminin şu şekilde olduğunu açıkladı: "Bu tür terör saldırılarına yönelik soruşturmalar kapsamında devlet tarafından el konulanların kullanıldığı, Veysel'in elindeki birimler tarafından uygun fiyata satıldığı belirtiliyor."
L Veysel kodlu kişiyle kişisel temas kurarak satış fiyatı belirtilenden %25 daha düşük olanlardan dilediği aracı alabilecek mağduriyete, WhatsApp üzerinden araç liste numarası gönderiliyor.
Listede Piyasa fiyatını /Aydın Bunu yapmak için öncelikle araç fiyatını belirtmeniz ve bu aracın hizmet bedelini şirket hesabına yabancınız olması gerekmektedir. Daha sonra araç serbest bırakılacak ve boyutu söylenecektir." şeklinde açıkladı.
"Projede sunulacak daha sonra gerekirse şebeke üyeleriyle sözleşme değiştirme haklarını çalıştıran çalışanlar, Onur Apaydın ve ekibi tarafından korkutulacak ve korkutulacak." İfadeleri dikkate alındı.
Genelgede, Eren Koç'un "şu hiyerarşi düzeni ve yönetimi" ve 66 "ciddi dolandırıcılık" suçundan 400 yıldan bin 328 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Sanık Onur Apaydın'ın "bu suçtan dolayı üye olmak" suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edilse de, ikna edici nihai bir karar çıkmaması nedeniyle bu suçtan beraat edilmesi istendi.
Dolandırıcılığa karıştığına dair hiçbir makul şüphe yok. Ancak kararda diğer sanıkların uzunluklarında ağırlıklarda hapis cezasına çarptırılmaları öngörülüyordu. Sanıklar ve avukatları tebliğe karşı savunmak için süre istedi.
Mahkeme, ön ödemeyi açıklayarak Eren Koç'un tutukluluk halinin devamına ve bazı sanıklar hakkında yasal işlemin oluşturulmasına karar verdi. Eksikliklerin giderilmesi amacıyla durdurma ertelendi.
Bazı mağdurların avukatı Burak Temizer, ayrıntılarıyla ilgili açıklamada şunları söyledi:
"Mağdurlarla çeşitli kanallardan iletişim sonra kendilerine sözde ucuz araba, polis tarafından el konulan veya devlet tarafından el konulan araba sözü verildi ve ardından yaralanmaıldı. ve “fırsat” algısını yükseltmeyi amaçlıyor.
Sistemin yeni kurbanlarını tanıtmak amacıyla ünlü simaların yer gösterdiği lüks performansda gerçekleşmesi.
Türkiye'nin hemen her insanın mağdur olduğu hayattaki liralık bir yağma söz konusu. "Sır" olarak kabul edilen bu ünlülerin aynı zamanda güzellik salonlarının da sahibi olduğunun görülmesini buluyorum" dedi.
Küçükçekmece Başsavcılığı'nın hazırladığı 104 sayfalık iddianamede başvurucu olarak 54 kişi yer alırken, 32 kişi de şüpheli olarak tutuklandı.
İddianamede, raporda İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolık Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturmanın sonucu olduğu belirtildi.
Raporda, İstanbul'daki dolandırıcıların paravan şirketlerinin faaliyet gösterdiği ve dolandırıcıların kazalarına öncelikli olarak ulaşarak güvenlerini kazandıkları belirtiliyor.
Tutanaklarda, Vakfın kuruluşundan sonra Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan ihaleler yoluyla edinilen araçlar, Veysel biriminin başı olarak bir kişi aracılığıyla seçildiği, VakıfBank'ın fiyatından daha düşük bir fiyata satıldığı görülüyor.
Aracı satın almak isteyenlerin öncelikle araç bedeli ve araç bedelinin yüzde 10'unu komisyon olarak paravan şirketinin hesabına ödemelerini sağladıkları belirtildi. Raporda, bu kişilerin veri parçalarının ardından araçların iade edilerek ortadan kaybolduğu belirtildi.
Suçun ekonomik yapısının Eren Koç ve Onur Apaydın olduğu, bu grup örgüt içinde görev ve iş bölümü yapılarak mağdurların hedef olarak ayrıldığına karar verildiği belirtildi.İddianamede 30 kişi örgüte üye olduğu veya örgüte destek verildiği belirtiliyor.
Hazırlanan iddianamede Eren Koç ve Onur Apaydın'ın "böyle işlemek amacıyla örgüt kurma" ve 58 ayrı "dolandırıcılık" suçundan 328 kişi 1088 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi.
58.kurbana karşı örgütün genel başkan yardımcılarından Durcan Çoban, "böyle işlemek amacıyla örgütlenmiş örgüt üyesi olmak" ve "ağır dolandırıcılık" suçlarından 170 hırsız 564 yıla kadar hapis cezasına çarptırıldı.
Fatih Duman, 'deki mevcut gecikme nedeniyle 324 yıla kadar hapis cezasına çarptırılırken, diğer sanıklar da benzer suçlardan dolayı sürekli ağırlıklarda hapis cezasına çarptırıldı.(karar)