Tatile gittikleri bütün ülkelerde, onlar için, “Bakar, bakar almaz” deyimi kullanılır.
Avrupa’da da buna ilişkin şaka ve deyimler yaygındır. Belçika’da yayınlanan De Morgen gazetesi bunlardan en yaygın olanını anımsatıyor:
“Bir kafede dört Hollandalı'yı nasıl tanırsınız? Eğer bir masada bir bardak bira, dört pipet ve dört kişi varsa bunlar Hollandalıdır…”
Ancak Belçika gazetesine göre, Türkiye ve Suriye’deki depremzedelere yönelik ulusal yardım kampanyasından sonra, artık bu şaka anlamsız kalıyor.
Hollanda Kızılhaçı öncülüğünde gerçekleştirilen ulusal eylem gününde 90 milyon eurodan fazla bağış toplandı.
Başta Hollanda Diyanet Vakfı olmak üzere, ülkedeki Türkiye kökenli kuruluşların yürüttüğü kampanyalarla birlikte Hollanda’da toplanan para miktarı 100 milyondan fazla oldu.
Ayrıca, tonlarca gıda, giysi ve battaniye yardımı da toplandı.
Ancak Belçika medyasına göre, cimriliğiyle bilinen Hollandalılar, mağdurlara yardım konusunda bu kadar cömertken, Belçikalılar ise, her felakette giderek daha da cimrileşiyor.
Belçika’da depremzedeler için toplanan yardım miktarı 1,5 milyon civarında kaldı.
Flaman Medya Bakanı Benjamin Dalle, medya şirketlerine, ortak bir yardım programı düzenlemeye çağırdı. Ancak bu konuda henüz somut bir adım yok.
Geçen yıl Ukrayna halkına yardım amacıyla düzenlenen ulusal eylem gününde Hollanda 179 milyon euro toplarken, Belçika’da bu rakam 30 milyonu geçmedi.
Haiti’deki deprem felaketinde de Hollanda’da da toplanan 111 milyon euroluk yardıma karşılık, Belçika’daki miktar 19 milyon euroda kaldı.
Belçika’nın nüfusu 11,6 milyon, Hollanda’daki insan sayısı ise, 17,5 milyon.
Belçika medyasına göre, nüfus açısından büyük bir fark yok. Üstelik her iki ülkede yaşayan Türkiye kökenli göçmen sayısı da birbirine yakın.
Belçika’da 7 yardım kuruluşu öncülüğünde oluşturulan “12 - 12” ulusal yardım hattı koordinatörü ve UNICEF Belçika yöneticisi Philippe Henon, De Morgen gazetesi gibi, Belçika halkının Hollandalılara göre daha cimri olduğunu düşünüyor.
Henon, De Standaard gazetesine yaptığı açıklamada, “Hollanda halkının büyük felaketler sırasında toplu halde bağış yapma konusunda daha büyük bir geleneği var. Bu belki de Kalvinizm'in etkisidir. Ancak bu benim şahsi görüşüm ve bilimsel bir karşılaştırmaya dayanmıyor” diyor.
Belçika’da güçlü bir Türk diasporası bulunduğuna işaret eden Henon, Belçikalı Türklerin ilk günden itibaren giysi, battaniye ve diğer ihtiyaç maddelerini toplamak için seferber olduğunu vurguluyor.
Philippe Henon, ulusal yardım hattı olarak kendilerinin sadece maddi destek istediklerinin altını çiziyor. Böylelikle Türk toplumunun topladığı yardımlarla maddi yardımın birbirini tamamlayacağını söylüyor.
Henon, Türkiye ve Suriye’deki deprem mağdurları için, Hollanda’dakine benzer bir ulusal eylem günü düzenlenip düzenlenmeyeceğiz sorusuna da, şu karşılığı veriyor:
“Bu medyaya bağlı. Şu anda aldığımız medya desteğinden elbette çok memnunuz. Bu büyük bir halk desteğine dönüştü. Medya bir ulusal eylem günü ile bir adım daha ileri gitmek isteseydi, elbette buna hayır demezdik.”