Dünya Bankası, Yoksulluk ve Paylaşılan Refah Raporu'nun 2022 sayısını yayımladı. Aşırı yoksulluğu azaltma yolunda kaydedilen küresel ilerlemenin durma noktasına geldiğine dikkat çekilen raporda, gelecek 10 yılda tarihe meydan okuyan ekonomik büyüme oranlarının olmaması halinde dünyanın 2030 yılına kadar aşırı yoksulluğu sona erdirme hedefine ulaşmasının pek olası görünmediği aktarıldı.
Raporda, koronavirüs salgınının 1990'dan bu yana küresel yoksulluğu azaltma çabalarına en büyük darbeyi vurduğu belirtilerek, Ukrayna'daki savaşın da işleri daha da kötüleştirme tehdidinde bulunduğu kaydedildi.

Salgın 70 milyon aşırı yoksul yarattı

Salgının 2020'de yaklaşık 70 milyon insanı aşırı yoksulluğa ittiğinin tahmin edildiği aktarılan raporda, bunun küresel yoksulluğun izlenmesine başlandığı 1990'dan bu yana en büyük yıllık artış olduğu bildirildi. Raporda, aşırı yoksulluk içinde yaşayan insan sayısının 2020'de yüzde 11 artışla 719 milyona yükseldiğinin tahmin edildiği belirtildi. 2020'nin tarihi bir dönüm noktası olarak nitelendirildiği raporda, en yoksul insanların salgının en yüksek maliyetlerini üstlendiği ifade edildi. Raporda, gelir kayıplarının en yoksul yüzde 40 için ortalama yüzde 4 seviyesinde olduğu, bunun en zengin yüzde 20'nin kayıplarının iki katını bulduğu kaydedildi.

Yoksulların yüzde 60'ı Sahra Altı Afrika'da

Dünya Bankası'nın raporunda, mevcut eğilimler göz önüne alındığında, 2030'a kadar çoğu Afrika'da olmak üzere yaklaşık 600 milyon kişinin hâlâ günlük 2.15 dolardan az parayla yaşıyor olacağı aktarıldı.
Güçlü maliye politikası önlemlerinin salgınının yoksulluk üzerindeki etkisini azaltmada dikkate değer bir fark yarattığı vurgulanan raporda, mali bir müdahale olmaması halinde gelişmekte olan ekonomilerdeki ortalama yoksulluk oranının 2.4 puan daha fazla olabileceği bildirildi. Raporda, aşırı yoksul insanların yüzde 60'ının Sahra Altı Afrika'da olduğu ve bölgenin yoksulluk oranının yüzde 35'i bulduğu kaydedildi.

'Hedefe ulaşılamayacağı anlaşıldı'

Dünya Bankası Başkanı David Malpass da rapora ilişkin yaptığı açıklamada, salgının ve sonrasında Ukrayna'daki savaşın getirdiği ekonomik çalkantıların devam eden ilerlemeyi tersine çevirdiğini belirtti. Malpass, "2030 yılına kadar aşırı yoksulluğu sona erdirmeye yönelik küresel hedefe ulaşılamayacağı anlaşıldı" değerlendirmesinde bulundu.
David Malpass, küresel sermayenin dağılımını iyileştirmek, para birimi istikrarını desteklemek, enflasyonu düşürmek ve medyan gelirdeki artışı yeniden başlatmak için makroekonomik politikalarda düzenlemelere ihtiyaç olduğunu aktardı.