Konya Havzası’ndaki yer altı sularının çekilip, toprağa göçmesi ile oluşan obrukların sayısı 2 bin 500’e ulaştı. Çoğunlukla Karapınar ilçesinde oluşan obruklar, son yıllarda aynı bölgedeki Ereğli, Halkapınar, Emirgazi, Çumra ile Cihanbeyli, Kulu, Yunak, Çeltik ve Altınekin ilçelerinde de görülmeye başlandı.
Bunun üzerine AFAD ile Konya Teknik Üniversitesi’ne bağlı Obruk Uygulama, Araştırma Merkezi, risk haritası çıkartmak için harekete geçti.
Obruk Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, obruk sayısının her geçen gün arttığını belirterek, “Obrukların zaman içerisinde sayılarını tehlikeli derecede artması; başta devletimiz olmak üzere kamu kurumlarını, herkesi ciddi bir şekilde rahatsız etmiş vaziyette. AFAD’ın girişimleri ile bölge içerisinde birkaç tane önemli çalışma gerçekleştirildi. Özellikle MTA’nın yapmış olduğu çalışmalarda obrukların bundan sonra nerede oluşacağı ile ilgili kesin veriler, ortaya konmaya başlandı. Bilinmeyen tek şey var; obrukların hangi dönem çökeceği. Bununla ilgili de modeller geliştiriliyor” dedi.
‘BİN 800’ÜN ÜZERİNDE YÜZEY ÇÖKÜNTÜSÜ MEVCUT’
2020’den beri saha çalışması yaptıklarını, bu çalışmaların tamamlandığını ancak bu süreçte obruk oluşumunun devam ettiğini anlatan Prof. Dr. Arık, “Bu bölge içerisinde herkesin görmeye alışık olduğu derin kuyu şeklinde obrukların sayısı, 700’a dayanmış vaziyette. Onun dışında yer altındaki örtülü boşlukları belirten ve yüzeyde deformasyona neden olan çökme yapılar ile karakterinden bir metreden daha sığ vaziyette bin 800’ün üzerinde yüzey çöküntüsü mevcut. Bunlar ile birlikte obruk sayısının her geçen yıl çoğaldığını görüyoruz” diye konuştu.
Obrukların oluşmaması için yer altı suyunun kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Arık, “Bu obrukların oluşumunda, temel parametre çözünebilir kayaların olmasıdır. Bir de yer altı suyunun seviyesindeki oynamalar, akış, yön, yer altı seviyesinin kimyasal özellikleri, çözme kabiliyeti gibi birçok farklı faktör devreye giriyor. Yüzeydeki kırıklar, aktif, tektonik; bunları etkileyen diğer unsurlar. Sözünü ettiğimiz doğal, jeolojik faktörleri kontrol etme şansımız yok. Burada zaten o kayalar var. Zaten o yer altı suyunun karakteristiği öyle. O zaman yine yapabileceğimiz tek şey; su seviyesindeki aşırı oynamaları ve yer altı suyunu kontrol etmek” dedi.
‘KESİN BİR SONUÇ ELDE EDİLEMEDİ’
Kahramanmaraş merkezli depremlerden 2 hafta sonra Konya’da obruklar oluştuğunu hatırlatan Prof. Dr. Arık, “Şu ana kadar bizim bilgilerimize göre; ilk 6 ay içerisinde Karapınar-Konya çevresinde 6-7, Türkiye genelinde de 10’un üzerinde yeni obruk meydana geldi. Özellikle 6 Şubat depremlerinden sonra Karapınar’ın kuzeyinde meydana gelen obruklar ile ilgili bir değerlendirme yapıldı. 6 Şubat depreminde yaklaşık 2 hafta sonra oluşmasından söz ediyoruz. Dolayısıyla depremler ile ilişkisi var mıdır? Geriye dönük çalışmalar yapıldığı zaman, bazı obruklar ile deprem oluş tarihlerinin yakın olduğunu görüyoruz. Ancak bölgede 2 bine varan obrukların pek çoğunun oluşum tarihleri net bilinmediği için; depremlerden dolayı çöktükleri ile ilgili kesin bir sonuç elde edilemedi” diye konuştu. (DHA)
Kaynak: www.sozcu.com.tr